17 Kasım 2013 Pazar

Paravan Cemaat: Gülen Hareketi

Twitter’dan sonra buraya da yazmaya karar verdim, bu benim şahsi tepkimdir; çünkü buna tepkisiz kalamam. 

Gülen Hareketi, Müslümanlardan ayrı yoldadır. Aksini düşünenler aşağıda yazdıklarımı katiyen okumasın. Kimseyi buna inandırmaya niyetim yok. Gülen Hareketi’ni hiçbir zaman sevmedim. Kendini Müslüman addedenlerden sevmediğim tek topluluktur.

Gülen Hareketi'nin "Müslüman cemaati" olup olmamasının tartışıldığı dönemden sonra Hüseyin Gülerce'nin "İslami değil, insani" açıklaması, karışıklığa noktayı koymuş; hareketin Allah rızası için yapılmasından ziyade, hümanizm, dünya birliği, farklı dinlerle aynı görüş için var olduğunu netleştirmişti.

2 gün içinde dersanelerin kapatılması meselesi gündeme geldi. Cemaatin basın-yayın kolunun ve Gülen'in, dershaneler konusunda gösterdiği tüm çabalar, itirazlar, açıklamalar, yaftalamalar ve duyurulardan sonra aşikâr biçimde din istismarı yapıldığı görüldü. İslami değil, insani hareket oldukları açıklanan "PARAvan Cemaat", bugün dershaneler kapatılıyor diye bütün eğitim altyapısını dine bağladı.

Dersane meselesinden sonra; Samanyolu kanalı izlettiklerinden, Zaman gazetesi okuttuklarından ve Fethullah Gülen dinlettiklerinden sonra Nurcularla Müslümanlar arasındaki çizgi, kalınlaşıp kırmızıya döndü. Hem dersanelerinden verilen eğitimi toplum hizmeti olarak göstererek maddiyatı tamamen beri tuttular; hem de bunu eğitime darbe olarak göstererek kamuoyu oluşturmaya çalıştılar. Ortada bir darbe varsa; o da eğitime değil, hareketin ticaret kaynağına yapılmıştır. Nitekim bu işten para kazanan herkesin yeni uygulamaya itiraz etmesi pek normal. Ancak çirkefleşen üslupla ve konunun başka mecralara çekerek yapılması, hareketin ne kadar samimiyetsiz olduğunu gösterdi. Dinî değil, maddî amaçlar için çalışanların maskesi, ticarethaneleri kapanınca düştü. Haberlerinde, başlıklarında, sözlerinde “çarpıcı” kelimeler ve cümleler kullanmaları; olayları dramatize etmeleri, okulları tamamen uyuşturucu/sigara/alkol batağında göstererek “önce bunlardan başlayın” mesajı vermeleri, sıkıştıklarında ne kadar çirkinleşebileceklerinin kanıtıdır. Oysa ben inanıyorum ki, mabed kapatılıyormuş gibi ortalığı kavuranların hesabı çetin olur. 

Ayrıca; fakir çocukları okutmak gibi derdi olmayanların "Dershaneler kapatılırsa sadece zengin çocukları okur" demesi ise trajikomik bir yalandır. Verilen eğitim için istenen paraların ne kadar yüksek meblağlarda olduğu, durumu kötü olanların bu eğitime tabi tutulmadığı, eğitimin eğitim olup olmamasının tartışıldığı açıktır.

1 yıl önceki Türkçe Olimpiyatları’nın ana sponsoru olarak -Müslümanları katleden- İsrail’in finansörü Yahudi Burger King’in seçilmesi; Filistinli, Arakanlı, Burmalı, Afganistanlı, Suriyeli, Mısırlı mazlum çocuklar varken gayrimüslim İsrailliler ve Amerikalılar için yazılan taziye mesajlarının yayınlanması, Mavi Marmara’ya arka çıkmayıp İsrail’in hain saldırıdan sonra Müslümanların –kendini Müslüman olarak sayan biri tarafından- arkadan bıçaklanması, zihinlerden hala silinmiş değil. Tüm bu yaşanan elem dolu hadiselerden sonra Müslümanlar, hareket tarafından fazlasıyla saldırıya uğradı, daha da fenası defalarca kez iftiraya uğradı. Müslümanlar; din düşmanlarından değil, hareketten yediği tokatları unutmayacak.

Bunların hiçbiri ile yetinmeyip para kaynağına darbe yapanları "eğitime darbeci" diye yaftalayıp KARUN, FİRAVUN olarak nitelendiren GÜLEN; Karun ve Firavun’un buna engel olmasını “doğru yoldasınız” diyerek övdü. Ama tüm bunların en kötüsü; şüphesiz Gülen'in CHP ve darbe zihniyetine göz kırpması oldu. "Para gelsin de, İslam karşıtlarıyla anlaşsak da olur" mantığı onu bitirdi. “Yarın bir gün, ciddi bir sıkıntıya düşseler CHP’ye de oy verirler” deniyordu, o günü de gördük.

Muhafazakârlık; dindarlığını iddia edip zora gelince para karşılığı veya başka türlü antlaşmalarla bir kısmını heba etmektir. Bu tanıma en iyi Gülen Hareketi uyuyor. Rabbim; Fethullah Gülen'i, Zaman'ı, Samanyolu'nu, diğer yayıncıları ve bunlara destek olan tüm "şakirt"leri, dini satmalarından ötürü affetsin. Şayet ben, Gülen Hareketi'ne iftira atıyorsam Allah beni affetsin; şayet ben, bu konuda haklıysam Gülen Hareketi’nin Allah cezasını versin.

HALA BU REZİLLİĞİ HAKLI DAVA OLARAK GÖRENLER VAR. YAZIKLAR OLSUN ONLARA VE DESTEKÇİLERİNE!

Not: Yazımda bilerek sürekli hareket dedim. Gülen Hareketi’nin bir Müslüman cemaati olmadığının altını çiziyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder