13 yaşındaki çocuk, kendisine ailesi
tarafından tekne alındı diye mutluluk gözyaşları akıttı. Dalga zımbırtısını
anlayamazsınız dedi o çocuk, adı Kaan. Tabi internette boy boy resimler,
eleştiri maksatlı uzun yorumlamalar gördük hemen ardından. “Sen suçlu değilsin
Kaan, seni böyle yetiştiren ailen suçlu” diyenini mi istersiniz, “Suriye’de,
Myammar’da, Arakan’da, bırak uzak memleketleri, senin ülkende, oturduğun
şehirde temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan nice 13 yaş ve altı çocuklar
var” diye dokunduranını mı?
İnternette sık dolaşan bir fotoğrafın üstünde
şişman bir adamın yediği kocaman hamburger varken, altında açlıktan bir deri
bir kemik kalmış çocuk bulunuyordu. Milyonlarca insan; Afrika’daki sefalet
selinin faturasını, hamburger yiyen obezite hastalarına kesti.
Bir bölgede kan ve vahşet mevcut iken
-aslında bencil olan, fakat duyarlı durmaya çalışan- insanların “ne zaman
kendimize geleceğiz, ne zaman uyanacağız?” temalı sosyal mesajlar yayınladığını
hep gördük.
Uruguay’daki dünyanın en fakir
cumhurbaşkanı Jose Mujica’yı saygıyla anıp üstünden nice siyasiyi iğneler,
ancak kendisi başa geçse ne dolaplar döndürür insanlar. Bu hep böyle
olagelmiştir.
Burada dikkat çektiğim örneklerin sayısı
arttırılabilir. Demem odur ki; dramatik bir olay üzerine edebiyat yapmak
kolaydır. Süslü cümlelerde ve vurucu açıklamalarda bulunmak, işin şaşalı ve
havalı kısmıdır. Ama insanlar bencil. İnsanlar kendilerini çok fazla düşünür.
Kendilerine dokunulmadığı sürece daha çok edebiyat yaparlar. Mazlumların, temel
ihtiyaçlarını karşılayamayanların, açlıktan kırılanların üzerinden konuşurlar; amaç,
o zulme maruz kalanlara dikkat çekmek olarak görünür ama asıl mesele “güzel
yerden yakalamış, iyi betimlemiş” cümlesini söyletebilmektir.
Tüm hataları, karın düşkünlerine,
milyonerlere, zengin çocuklara, zulmedenlere öteleyenler önce kendilerine bir
bakacak. Kendileri ne yapmış da dünyayı düzeltmiş? Neyi isteyip yaparken
başarısız olmuş da insanlar onu bundan ötürü yuhalamış?
Her zaman kurduğum cümleyi ilk kez bir
yazımda kullanmak istiyorum: İnsanlar susarlar ve “uykudan ne zaman uyanacağız”
derler. Bu; kendisi hariç herkese suç atmaktır.
yazına alakasız, tivitinle alakalı olarak bi sorum olacaktı izninle. psikoloji okuyan insanların mantıklı olmadıkları kanaatine nereden vardın acaba? yanlış anlama, "nasıl böyle düşünürsün?" gibi bir üslup değil benimki, sadece merak.
YanıtlaSilBu, tamamen benim kendi kanaatim, gözlemim. Başkasının farklı görüşü ve kanıtı vardır, onu bilemem. Bu tespitim için ortada bir sebebim var, bundan bahsetmek istemiyorum, buna varan diğer sebep ise hanımların bu bölümde ağırlık göstermeleri ki hanımların mantıktan çoğu kez uzak olduğunu, okuduğum ilahiyat bölümünden biliyorum. Kendimce böyle bi çıkarım diyelim
Sil